Vücutta belli başlı görevlere sahip olan kemikler bulunmaktadır. İç organlarımızı koruyan ve destekleyen yassı kemiklerimiz vardır. Bu kemikler kafa iskeleti, göğüs iskeleti ve kaburga iskeleti olarak bilinmektedir. Vücudumuzdaki belli başlı organları korumaktadır.
İçindekiler
Bunların yanı sıra kaslarımızda çatı olarak bilinen uzun kollar, bacaklar bulunmaktadır. Kemiklerin iç kısımlarında ise kemik iliği bulunur. Bu kemik iliklerinin içinde ise kan hücreleri bulunur. Kemikler, yaşayan hücrelerdir. Yaşayan hücrelerden oluşan bu kemikler vücudumuz için oldukça önemli kaynakları içerilerinde depolarlar. Peki osteosarkom ne demek? Osteosarkom, kemikler içerisinde sık rastlanan bir kanser türüdür.
Osteosarkom ne demek sorusuna en basit cevap olarak bu verilebilir. Osteosarkom ilk önce hücrelerde ortaya çıkmaya başlar. Kemiği oluşturan hücrelerde ortaya çıkmaya başlayan osteosarkom daha çok kollar ve bacaklar gibi eklemlerde bulunmaktadır. Kol, kol kemiğinin omuz kısmında da çokça osteosarkoma rastlanır. Bu kemikler kansere en sık yakalanan kemiklerdir, osteosarkom bu kemikler dışında bazı kemiklerde de görülmektedir.
Osteosarkom Belirtileri Nelerdir?
Osteosarkom belirtileri çok çeşitli değildir. Belli başlı belirtiler bulunmaktadır. Bu belirtilerden en yaygın olanı ise kişinin duyduğu kemik ağrısıdır. İlk başlarda, hastalığın ilk başlarında kemik ağrıları kalıcı değildir. Ağrı kemiklere yerleşir, bir süre hastanın ağrı çekmesine sebep olur daha sonra da yavaşça gider. Her hastalığın geceleri ağırlaştığı gibi osteosarkom ağrıları da geceleri oldukça fazlalaşır. Hasta hareket ederken daha çok ağrı duyar. Ağrı, hasta hareket ederken daha da çok bastırmaktadır. Eğer bacakta oluşan bir sorun varsa bu ağrı topallamaya ve şişliğe de yol açabilir. Bu şişlik ağrı gibi hemen kendini göstermez.
Kemikte oluşan ağrı osteosarkom belirtileri arasında en yaygın belirtilerdendir. Haftalar, belki aylar sonra tümörün olduğu bölgede şişlik hissetmeniz olasıdır. İlk olarak ağrı ile başlayan bu hastalık daha sonra şişlik ile devam etmektedir. Yetişkinlerde bu gibi belirtiler ışığında hastalık daha kolay ve çabuk tespit edilebilmektedir fakat bu hastalığa oldukça fazla hareketli olan çocuklar ve gençler yakalandıysa onların kemik ağrılarına ve şişliklerine ilk başta kanser denemez. Bu yüzden genç ve çocuklarda bu kanser türü oldukça zor tespit edilmektedir.
Osteosarkom Evreleri Nelerdir?
Osteosarkom evreleri vücutta bulunan kanserleri hücrelerin ne kadar uzağa gidebileceğine bakılması anlamına gelmektedir. Kanserin hangi evrede olduğunun hızlı bir şekilde tespit edilmesi tedavinin hızlı ve etkili olmasındaki en önemli etkendir. Geç keşfedilen kanser çeşitlerinde hastanın işi her zaman imkânsız değil ama zordur.
Osteosarkom evreleri diğer kanser çeşitlerinin aksine biyopsi ile birlikte evrelerini ortaya koymaktadır. Tıp dilinde grad olarak adlandırılan derece sistemi osteosarkom da 4 gruba ayrılmaktadır. Grad 1 olarak adlandırılan evre, düşük seyreden evredir. Bu gradda agresiflik oldukça düşüktür. Grad 1'de tespit edilen kanser hücresi normal kemik hücresine çok daha benzer. Bu durumda iyiye işarettir, normal kemik hücresine çok fazla benzeyen kanser hücresi agresiflik bakımından oldukça düşük bir agresife sahiptir. Grad 2 olarak adlandırılan evre ise orta olarak adlandırılır. Grad 3, yüksek evre olarak adlandırılırken Grad 4 ise agresif bir şekilde seyreden hastalığın habercisidir.
Bölgesel Osteosarkom, kanserli hücrenin ilk geliştiği yer sınırları içerisinde kalmasına verilen isimdir. Burada kanserli hücre çoğalabilir, kötü kanser hücresi ortaya çıkabilir fakat kanser hücresi ilk çıktığı yerin sınırlarını bozmaz. Metastatik Osteosarkom ise tam tersi olarak kanserli hücrenin ilk çıktığı yerden bağımsız daha uzak bir noktada belirmesine denmektedir. Bu durumda kanserli hücre en çok akciğere doğru yol almaktadır. Tekrarlayan Osteosarkom ise tedavi sürecinde tedaviye tam yanıt vermemiş hastalarda gözükmektedir. Bu tür içerisinde daha çok akciğerler ve kemikler bulunmaktadır.
Osteosarkom Nasıl Tedavi Edilir?
Osteosarkom tedavileri tamamen belli başlıdır. İlk öncelerde bu hastalığın tedavisi ampütasyon olarak biliniyordu. Daha sonra akciğer metastazlarının gelişmesi sonucunda hastalar birer birer hayatını kaybetmeye başladı çünkü ampütasyonda onları kurtaramıyordu. 1970 yıllarına gelindiğinde ise çeşitli ilaç kombinasyonlarıyla akciğer metastazlarının önüne geçildi. Daha sonra ise kemoterapi yöntemii keşfedildi. Bu yöntem ilk başlarda hastalığı yavaşlatmak için kullanılıyordu fakat gözlemler sonucunda kemoterapinin kanserli hücreleri küçülttüğü de görüldü.
Osteosarkom tedavileri yıllar içerisinde çok büyük gelişmeler kaydetmiştir. Daha sonra bu bilgiler ışığında gelişen tıp tedavileri sonucunda osteosarkom tedavileri cerrahi ve kemoterapi olmak üzere iki sonuca konumlandırıldı. Osteosarkom radyolojiye duyarlı olmayan bir yapıda olduğu için bu kanserin tedavisine sadece iki seçenek kalmış oldu.
Bazı cerrahi durumlarda ampütasyon yapılabildiği gibi bazen de uzuvların korunması esas alınabilir. Bu durum hastalığın seyrine ve evresine göre değişiklik göstermektedir. Kanser hücrelerini öldürme amacıyla uygulanan kemoterapi ise gözle görülemeyen kanser hücreleriyle de savaşmaktadır. Ameliyat öncesinde hücreleri küçültme ve ameliyatı kolaylaştırma adına bir tedavi uygulanırken ameliyat sonrasında da yaklaşık 1 yıl süren bir kemoterapi osteosarkom tedavileri arasında yer alır.
